Ajans ne diyor?
Reklam ve Pazarlama sektöründe ajansların ve hizmet verdikleri markaların en büyük problemi aralarındaki ilişki kurgusunu doğru kuramamak ve bunun sonucu olarak kreatif işler çıkaramamaktır.
Ajans tarafında en sık rastlanan problemlere bakarsak;
- Marka yetkililerinin detaylı ve doğru brief verememesi
- Proje üretim sürecine çok fazla müdahale etmeleri
- Verdikleri brieflerde çok fazla değişikliğe gitmeleri
gibi nedenler ajans ekibinin motivasyonunun düşmektedir.
Peki ya marka tarafı?
Öte yandan marka gözünden sürece bakarsak, ajansın istenilen sürede hayal edilen işleri çıkaramaması, markadan tekrar tekrar brief istenmesi bir problem olarak görülür. Aslında iki taraf için problemlerin temeline indiğimizde aynı sebepleri görürüz.
Marka ve ajans için projenin en iyi sonuca ulaşmasını sağlayacak ve köprü olacak kişi, ajansın Müşteri ve Proje Sorumlusudur. Genelde ajanslarda Account Manager veya Client & Project Manager olarak nitelendirilen bu kişiler, müşteriler ile projeyi yürütecek ekipler arasındaki tüm koordinasyonu, müşterinin ihtiyaçlarının anlaşılmasını, ekibin bu doğrultuda yönlendirilmesini ve iş planının yapılmasını sağlar.
Peki doğru kampanya planlama süreci nasıl ilerler?
Bir kampanya planlama sürecini ele alırsak, her iki tarafın da sağlıklı iletişim ve başarılı sonuçlar için dikkat etmesi gereken püf noktaları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Öncelikle Marka, yaptığı işlere bakarak doğru ajansı seçmelidir.
- Marka ve Ajansın kampanyanın başında yapacağı tanışma ve ön değerlendirme toplantısında, marka yetkililerinin ajansa kendini çok iyi anlatması gerekir. Ajansa verilecek briefin net olması da çok önemlidir.
Kampanyanın amacı nedir? Hedef kitle kimler? Kampanya sonucunda markayı nereye ulaştırmak ve nasıl bir değişikliğe sokmak istiyoruz? Markanın bu soruları detaylı ve net bir şekilde vermesi gerekmektedir.
Marka yetkilisinin net olmayan, belirsiz ve gri alanı olan brief vermesi, hatta verdiği briefi kampanya üretim süreci başladıktan sonra değiştirmesi proje sürecinde tıkanmalara ve kreatif işlerin çıkmamasına sebep olur.
- Müşteri ve Proje Sorumlusu da markaya doğru soruları yönelterek, ihtiyaçlarını iyi anlamalıdır. İyi alınmamış bir brief, üretim sürecinde belirsizliklere sebep olur ve markadan tekrar brief almaya gidilir. Bu da ajansın, marka gözünde imajını ve güvenini sarsar.
- Kampanya üretimine başlamadan önce Bütçeleme Sürecinin netleşmesi ve marka yetkilileri tarafından onaylanması gerekmektedir.
- Ajans, hazırlanacak kampanya projesini farklı bakış açılarıyla alternatifli olarak markaya sunmalıdır.
- Ajans ekibi, hedef kitleye göre firmanın kültürünü, hikayesini ve firmaya ait ürün veya hizmetin özelliklerini güzel bir şekilde harmanlayıp konsept çalışmalar hazırlamalıdır.
- Kampanya üretimi aşamasında marka yetkilileri, süreci ajansa teslim ederek projenin sonunda keyfini çıkarmalıdır.
Geçmişte Türkiye’de üretilen başarılı reklam kampanyaları incelendiğinde, bu çalışma sisteminin uygulandığı görülmüştür.
Geleneksel yöntemlerle yönetilen firmalar, iç dinamiklerini kendileri yönettiği için, markalarıyla alakalı önemli süreçleri ajanslara tamamen teslim edemiyorlar.
- Kampanya süreçlerinde en önemli noktalardan biri de; pozitif düşüncedir. Tüm paydaşlar, işlerini mümkün olduğunca stresten ve çatışmadan uzak pozitif bakış açısıyla yürütmesi gerekmektedir.
- Diğer bir önemli nokta ise; ajans, briefi kimden aldıysa proje sunumunu da ona yapmalıdır. Genelde sık rastlanılan problem şudur; brief markanın farklı bir temsilcisinden alınır fakat sunum Genel Müdür veya en yetkili kişi kimse ona yapılır. Bu da iletişim kopukluğundan dolayı hayal edilen işlerin çıkmamasına sebep olur. Burada ki püf nokta briefin de markanın en yetkili kişisinden alınmasıdır.
Sonuç;
Başından sonuna kadar reklam ve kampanya süreci meşakkatli, yorucu ve stresli olabilir. Marka yetkilileri ve ajans ekibi aynı bakış açısıyla ve iş birliği içerisinde süreçleri yönetebilirse, tadından yenmeyecek güzel işler çıkacaktır ve süreçteki tüm yorgunluğu ve stresi unutturacaktır.
Ahmet SAĞLAM
Client & Projects Manager
