GlobalWebIndex, son derece değerli ‘Work araştırması’ için kısa bir süre önce bir güncelleme yayınladı ve bu çeyrek raporundan bazı önemli noktaların paylaşılmasına izin verdi.
Work araştırmasının veri kümesindeki en önemli bulgulardan biri ister iş arkadaşlarıyla ister tedarikçilerle ister müşterilerle ve dış dünyayla olsun, yaşın, insanların işyerinde nasıl iletişim kurmayı sevdiklerini belirlemede kritik bir rol oynadığının belirlenmesi olmuştur.
E-posta, işte iletişim için en yaygın kullanılan kanallardan biri olmaya devam ediyor, ancak burada bile yaş benimsenme de birincil rol oynuyor.
45 yaşın altındaki katılımcıların yüzde 90’ından fazlası her hafta e-posta kullanıyor, ancak 55 ile 64 yaşları arasındaki her 5 yanıtlayandan yaklaşık 1’i e-postayı haftada birden daha az kullandığını söylüyor.
Ancak bu “yaş farkı”, yukarıdaki grafiklere baktığımızda daha da belirgindir.
Her 10 Gen Z katılımcısından yaklaşık 9’u, her hafta meslektaşlarıyla iletişim kurmak için WhatsApp ve Slack gibi mesajlaşma platformlarını kullandıklarını, ancak 55-64 yaş arası katılımcıların ancak yarısı bu platformları normal iş araçlarına entegre edip kullanabildiğini söylüyor.
İlginç bir şekilde, en büyük eşitsizliklerden bazıları sosyal medya kullanımıyla ilgili.
16-24 yaş arası 5 çalışandan 4’ten fazlası her hafta sosyal medya platformları aracılığıyla meslektaşlarıyla bağlantı kurduklarını söylüyor, ancak bu rakam Baby Boomers arasında 3’te 1’in altına düşüyor.
Bu arada, en büyük sosyal medya kullanıcı grubu kişisel yaşamları söz konusu olduğunda 25 ila 34 yaşları arasındaki kişilerin, meslektaşlarıyla iletişim kurmak için sosyal medyayı kullanma olasılığı 16 ila 24 yaşlarındaki kişilere göre aslında daha düşük.
Bu bulgular, dünyanın her yerindeki kuruluşlar için kritik sonuçlara sahiptir, çünkü kuruluşlardaki farklı yaşlardan ve farklı düzeylerdeki insanların iletişim kurma biçimlerindeki önemli farklılıkları vurgulamaktadır.
Dikkatli bir yönetim olmadan, bu değişken tercihler, organizasyonun farklı bölümleri arasında bilgi boşlukları ve kültürel bölünmelerle sonuçlanarak bölümler arasında “izole olunmuş” bir iletişime yol açabilir.
Portal içerisinde erişim: “kullanıcılar” ve “ziyaretçiler”
Yeni Stateshot raporlarındaki ortaklarından olan SEMrush, dünyanın en iyi web sitelerinden ve sosyal platformlarından bazı kitlelere özgü değerli yeni bilgiler sunuyor.
Bu verilerden elde edilen en ilginç sonuçlardan biri, YouTube ve Twitter gibi hizmetleri kullanmak için ayrıca giriş yapmayı gerektirmeyen bu platformların önemli sayıda ziyaretçiyi çekmeye devam etmesidir.
Örneğin, YouTube her ay 2 milyar kullanıcının oturum açtığını bildiriyor, ancak aşağıdaki tablodaki “benzersiz ziyaretler” sütunu, platformun toplam aylık kullanıcı tabanının bundan önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösteriyor. Giriş yapmadan ziyaret yapan kullanıcıların sayısı oldukça yüksek.
Giriş yapmadıkları sürece her platforma farklı cihazlar veya tarayıcılar aracılığıyla erişen kişileri hesaba katmanın pratik bir yolu olmadığı için, bu “benzersiz ziyaretler” rakamlarında bile bazı tekrarların olabileceğini belirtmek gerekebilir.
Ancak bu rakamlar, diğer veri kümelerini kullanarak gerçekleştirilen analizleri yansıtıyor ve YouTube’un aylık kitlesinin aslında 3 milyara yakın veya belki de daha yüksek olduğu varsayımlarını güçlendiriyor. Bu durum, YouTube’un kitlesinin, oturum açmış rakamların gösterdiğinden potansiyel olarak yüzde 50 daha büyük olduğu anlamına gelir.
Ancak “oturum açma açığı” Twitter için daha da büyük boyutlarda olabilir. Şirketin en son reklamcılık kitle verileri, yaklaşık 350 milyon kişinin her ay oturum açarak Twitter’ı kullandığını gösteriyor.
Bununla birlikte, SEMrush’tan alınan en son veriler, Twitter’ın oturum açan kişilerin yanında web sitesini her ay yaklaşık üç kat fazla kişinin ziyaret ettiğini gösteriyor. Bu şaşırtıcı görünse de hipotezimiz, bu “anonim” ziyaretçilerin önemli bir kısmının Twitter’a bir haber sitesi gibi davranıldığını göstermektedir.
Çoğu tweetlere, kullanıcılar oturum açmadan bile erişebildiği için, belki de “pasif” ziyaretçinin bir Twitter hesabı oluşturması veya bir Twitter hesabı olsa bile oturum açması daha az teşvik edici bir durumdur.
Ancak bu, Twitter’ın hem bir şirket olarak hem de pazarlama karması içindeki rolü ve konumu hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Genel olarak, bence medyanın ve hatta belki de yatırımcıların, Twitter’ın bir iletişim kanalı olarak değerini hafife almaya devam ettiklerini ve tam potansiyelini değerlendirmek için Twitter’ın nerede yer aldığını yeniden düşünmeleri ve planlamaları gerekebilir.
Ancak hafife aldığımız sadece Twitter değil.
SEMrush’ın rakamları da önceki raporlarda vurguladığımız bir bulguyu da güçlendiriyor: Yahoo! hala web’in en önemli oyuncularından biri.
Nitekim, son veriler Yahoo! Hala her ay (.com ve .co.jp) alanlarında yaklaşık 1 milyar benzersiz ziyaretçi çekiyor ve bu ziyaretçiler her yıl yaklaşık 100 milyar “oturum” açılışı gerçekleştiriyor.
Pazarlamacıların planlarını oluştururken dikkate almaları gereken tek faktör erişim değil elbette, ancak bu rakamlar Yahoo! Hala TikTok’tan daha büyük bir kitleyi çekiyor olduğunu gösteriyor ve belki de pazarlama planlarınıza geri eklemek için iştah kabartıyor. Özellikle daha yaşlı kitlelere ulaşmayı umuyorsanız.
Yine de Yahoo! ve Twitter hafife aldığımız tek şey olmayabilir.
Abdulkadir Demir
Sosyal Medya iletişim Uzmanı
